Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı... Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak.
Edebiyat ögrencisi olan Ana Steele, genç girişimci Christian
Greyle röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir
adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında şaşkına
döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur.
Ananın güzelliği, zekâsı ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de onu istediğini
kabul eder, ancak şartları vardır...
Greyin sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğayan ama
bir yandan da heyecana kapılan Ana tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen
-çokuluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır-
Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve
tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken, Ana, Christianın karanlık
sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.
Grinin Elli Tonu'nu kim, neden okuyor?
Son zamanlarda hemen hangi kitapçıya girseniz "Çok
Satanlar" raflarının üst sıralarında duran koyu renk kapaklı bir kitap
var. Bu koyuluğu 'aydınlatan', 'gri' desenli bir kravat var üzerinde, gölgeli.
"Grinin Elli Tonu mu varmış ?" diye yanına yaklaştığınızda, tüm
dünyayı yakıp kavuran bu romanı üçlemeyi ve yankılarını henüz duymadıysanız, bu
kitabı 'kişisel gelişim'romanı sanabilirsiniz. Belki de okuduktan sonra da
böyle düşünmeye devam edeceksiniz, elbette ilk aklınıza gelen manasından biraz
farklı anlam yükleyerek.
E.L. James'in ilk romanı Grinin Elli Tonu, bir üçlemenin ilk
kitabı. Henüz Türkiye'de raflara gelmemiş, Karanlığın Elli Tonu ve Özgürlüğün
Elli Tonu üçlemenin devam kitapları. İlk kitap, tüm dünyada 40 milyon satış
adedini geçmiş ve satışlar hızla devam ediyor, Türkiye'de de hala en çok satan
kitaplar arasında. İlk olarak e-kitap olarak okuyucuya sunulmuş kitabın ünü ,
kısa zamanda 'ağızdan ağıza' yayılarak, müthiş bir pazarlama başarısı haline
geliyor. Okuyucular, şimdilerde kitabı sinema perdesinde izlemeyi bekliyor.
"Peki nedir kitabın sırrı ?" derseniz, görüşler çeşitli ve hatta
kitabın 'başarısı' oldukça tartışmalı. Bencesi ise.. Kitabın sadece ismi değil,
kategorisi dahi 'Gri'. Siyahla beyaz arasındaki gri değil, belirsizliğin,
kategorileşememişliğin griliği. Kitap ne pembe, ne kırmızı. Pembe dizileri
andıran, 'romantik' bir roman olamayacak kadar, cinselliği tüm 'çıplaklığıyla'
okura sunan üstelik bunu Hakimiyet-Teslimiyet-Sadizm-Mazoşizm ekseninde yapan,
ancak bu eksene rağmen de tam '18+ kırmızılığına' oturmayan bir roman. Buna
rağmen her iki tarafa da göz kırpan, klişelerle dolu. Başkahramanlarda da bunu
gözlemlemek çok zor değil. Üniversiteden mezun olma arifesinde, 20 yaşında
Anastasia Steele, genç bir 'kız'. 'O'nu arıyor ve henüz kimseden etkilenmemiş.
Grey Şirketler Grubu CEO'su, 27 yaşında Christian Grey ise çok zengin, çok genç
çok yakışıklı ama 'gri', bu grinin bizim ülkemizdeki karşılığı ise 'ıssız'
olmalı.
'Kız arkadaşlar bana göre değil' ıssızlığı ve üstelik
gizemli bir geçmişe sahip ve hayatına birçok insan girmiş bir adam.
Kahramanlar arasındaki 'aşk' da çok beklenmedik sayılmaz.
Pahalı olmakla kalmayıp, düşünülmüş ve pahalı hediyeleri karşısında yeni
keşiflerinin izindeki 'kadın'a sunan, onu özel jetiyle ve hatta özel
zevkleriyle 'havalara uçuran', iktidar sahibi ve gizemli açıklamalarıyla soru
işaretleri yaratan Christian Grey, daha önce hiç ilişkisi olmamış Ana'yı
etkiler. Buraya kadar her şey beklenenler doğrultusunda gitmektedir. Ta ki
Grey, nam-ı diğer 'Hakim', Ana'ya imzalaması için bir antlaşma uzatana kadar.
Taraflar bu anlaşmadan sonra 'Hakim' ve 'İtaatkar' olarak anılacaktır. Grinin
Elli Tonu ise bu anlaşmaya uzanan tutku dolu ve aslında 'gri' sürecini
anlatıyor. Çizgiler ve hatta anlaşma maddeleri ıslak imzayı görmezden evvel
adeta sözlü ikrar yoluyla gri renkte yazılıyor. Siyah yazılan ve hatta bazı
yerlerde insanın zihninde 'kırmızı' ünlemler oluşturan bu maddelerin merkezinde
ise 'zevk' yatıyor. Dünyada, ağırlıklı olarak kadın okuyucusu olan kitap,
ağırlıklı olarak 30 yaş üzeri evli kadın okuyucuya sahip olduğundan, 'Anne
Pornosu' olarak da anılmakta.
Romanın üzerine kurulu olan
Hakimiyet-Teslimiyet-Sadizm-Mazoşizm öğesine rağmen, kadınlar tarafından elden
bırakmamacasına bu kadar okunmasının temeli de griliğinde yatıyor olmalı. Grey,
ideallerdeki erkek ve bir kadını nasıl mutlu etmesi gerektiğini oldukça iyi
biliyor. Hikayesinde genç Ana'nın üzerinden kadının cinselliğine dair tüm
tabuları yıkıp ve kadının zevkini ilişkilerinin merkezine koyuyor. Ve aslında
hakimiyetin kadında olduğu itiraf olunuyor. Cinselliğin en büyük tabulardan
biri olduğu bir toplumda ve kadını hemen her alanda 'itaat' etmeye mahkum etmek
isteyen bir sistemde, iki çocuk annesi bir kadının 'hayallerini
gerçekleştirmek' için böyle bir seri yazıyor olması ve üstelik, birçok kadının
hayallerini süsleyen 'ıssız' başkahramana 'hakimiyetin aslında kendisinde
olmadığının' itiraf ettirilmesi ve kadın okuyucunun da 'kendi iradesiyle' bu
kitabı alması, ve hatta metroda 'özgürce' okuması kitabın arkasında yazılı olan
açıklamadaki 'özgürleştirici roman' özelliğini meşrulaştırıyor olsa gerek.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder